Warning: mysqli_query(): (HY000/1021): Disk full (/tmp/#sql-temptable-1887f5-9c37ef-6e254.MAI); waiting for someone to free some space... (errno: 28 "No space left on device") in /home/protokolhukukcom/public_html/wp-includes/class-wpdb.php on line 2345
Yapay Zeka Buluşlarının Patentlenebilirliği - Protokol Hukuk & Danışmanlık
Warning: mysqli_query(): (HY000/1021): Disk full (/tmp/#sql-temptable-1887f5-9c37ef-6e260.MAI); waiting for someone to free some space... (errno: 28 "No space left on device") in /home/protokolhukukcom/public_html/wp-includes/class-wpdb.php on line 2345

Warning: mysqli_query(): (HY000/1021): Disk full (/tmp/#sql-temptable-1887f5-9c37ef-6e262.MAI); waiting for someone to free some space... (errno: 28 "No space left on device") in /home/protokolhukukcom/public_html/wp-includes/class-wpdb.php on line 2345

Warning: mysqli_query(): (HY000/1021): Disk full (/tmp/#sql-temptable-1887f5-9c37ef-6e263.MAI); waiting for someone to free some space... (errno: 28 "No space left on device") in /home/protokolhukukcom/public_html/wp-includes/class-wpdb.php on line 2345

Warning: mysqli_query(): (HY000/1021): Disk full (/tmp/#sql-temptable-1887f5-9c37ef-6e267.MAI); waiting for someone to free some space... (errno: 28 "No space left on device") in /home/protokolhukukcom/public_html/wp-includes/class-wpdb.php on line 2345

Yapay Zeka Buluşlarının Patentlenebilirliği

PR – M – 031

  1. YAPAY ZEKA TEKNOLOJİSİ

Yapay zeka kavramını ilk olarak ortaya koyan McCarthy, yapay zekâyı özetle ‘’insanların doğal olarak sahip oldukları zekâ ile çözdükleri problemleri çözme becerisine sahip makineler’’ olarak açıklamaktadır.

  1. yüzyılda yaşamın tüm alanlarında mevcut olan ve aktif olarak kullanılan yapay zekâ, en genel anlamda, algılama, öğrenme, geliştirme, yaratıcılık, iletişim kurma, karar verme, sonuç çıkarma gibi normalde insan zekâsını gerektiren işlevleri yerine getirebilen sistemler olarak ve bu alanın geliştirdiği yazılımı ifade eder.
  2. YAPAY ZEKANIN FİKRİ MÜLKİYET HUKUKUYLA İLİŞKİSİ

Mevcut durumda yapay zeka daha çok görevi daha kısa zamanda, maliyeti daha az ve daha verimli ve nitelikli yapabilmektedir. Buna bağlı olarak yapay zeka kullanımı da daha fazla artmakta, kullanım ve ilişkilerin artışının doğar bir sonucu olarak yeni hukuki meseleler ve uyuşmazlıklar gündeme gelmektedir. Bu çerçevede de hukuk kurallarının ilgili uyuşmazlık ve sorunlara hızlı ve etkin bir şekilde cevap verebilmesi ve değişime ayak uydurulabilmesi için mevcut düzenlemelerin aralıklı ve sürekli bir biçimde gözden geçirilmesi, yorumlanması, gerektiğinde yeni düzenlemeler yapılması gerekmektedir.

Fikri mülkiyet, Dünya Fikri Mülkiyet Kurumu tarafından “buluşlar; edebi ve sanatsal eserler, tasarımlar ve ticarette kullanılan semboller, isimler ve resimler gibi zihni ürünler” olarak tanımlanmıştır. Fikri mülkiyet hakları üst bir kavram olup bünyesinde hem sınai hakları hem de fikri hakları bulundurmaktadır. Telif hakkı fikri haklardan olup patent, faydalı model, tasarım, marka gibi haklar sınai haklardandır[1]. Bu anlamda, fikri mülkiyet hakları maddi olmayan varlıklar üzerinde kurulmaktadır.

Yapay zekânın bir fikri ürün olup günümüzde fikri ürün sayılabilecek ürünleri ortaya koyması nedeniyle fikri mülkiyet hukuku içerisinde çok önemli bir noktada bulunmaktadır. Bu noktada yapay zekanın fikri mülkiyet hukuku korumasının 3 şekilde gerçekleşeceği söylenebilir; patent koruması, telif koruması ve ticari sır olarak saklanması halinde haksız rekabet korumasından faydalanılabilir.

  1. YAPAY ZEKANIN PATENT KORUMASINDAN FAYDALANMASI

Patent koruması noktasında ulusal ve uluslararası patent düzenlemelerinin çoğu bilgisayar programlarının tek başına patentlenemeyeceğine dair hükümler içermektedir. Zira 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Patentlenebilirlik Şartları kısmında Patentlenebilir buluşlar ve patentlenebilirliğin istisnaları başlıklı 82.maddesinin 1.fıkrasında ‘’Teknolojinin her alanındaki buluşlara yeni olması, buluş basamağı içermesi ve sanayiye uygulanabilir olması şartıyla patent verilir’’ düzenlendiği şekli ile patentlenebilme şartları sayılmıştır. Buna istinaden ilgili maddenin 2.fıkrasının c bendinde bilgisayar programlarının buluş niteliğinde sayılmayacağı, patent başvurusunun bu konu ve faaliyetlerle ilgili olması halinde sadece bu konu ve faaliyetlerin kendisinin patent dışında kalacağı yani bilgisayar programlarının tek başlarına patentlenebilir kabul edilmediği açıkça düzenlenmiştir. Ancak buradan yola çıkarak yapay zekanın da evleviyetle patentlenemeyeceğini söylemek de mümkün değildir.

Bununla beraber, bir bilgisayar programının bir makine bünyesinde yer alması ve teknik bir soruna çözüm getirmesi durumunda patentle korunabilmesi mümkündür. Böylece bir yapay zekânın da teknik bir soruna yeni bir çözüm getirmesi ve bir donanıma gömülü olması durumunda yazılımı bünyesinde barındıran donanımın Türk Hukuku kapsamında da patentlenebilir bir buluş olduğu söylenebilir[2].

  1. YAPAY ZEKANIN BULUŞ ORTAYA KOYABİLMESİ

 

Buluş ya da icat daha önce yapılmamış, var olmamış bir şeyin insan çabasıyla oluşturulması şeklinde tanımlanmaktadır. Günümüzde bir zamanlar yalnızca insan aklı ve marifetiyle ortaya konulan buluşların artık yazılımlar, yapay zekalar tarafından ortaya konulduğu görülmektedir. Zira yapılan değerlendirme ve araştırmalar doğrultusunda yapay zekanın insan zekasından daha hızlı ve efektif çalıştığı sonuçlarına ulaşılmış olmakla birlikte yapay zekanın yenilik geliştirme, yeni ürünler ortaya koymada daha başarılı olacağı ihtimali kuvvetlenmektedir. Bu noktada yapay zeka teknolojisinin buluş yapmasına örnek olarak; Hitachi Şirketi’ne çalışan mühendisler Japon hızlı trenlerinin önü için bir burun konisi (nose cone) tasarlayabilecek şekilde bir bilgisayarı programlamışlardır. Söz konusu burun konisi sayesinde trenin aerodinamik yapısı iyileşmekte daha hızlı ve daha sessiz gidebilmektedir[3].

Yapay zekanın tahmin edilemez, bağımsız, rasyonel olması sebebiyle yapay zekanın yaratıcılığının artık teorik bir durum olmaktan çıktığı günümüzde yaşanan teknolojik gelişmeler ve teknolojinin hayatımızın her alanında etkin olmasıyla bunun somut olarak anlaşıldığını belirtmekte fayda bulunmaktadır.

Bu anlamda yapay zekânın ürettiği ürünlerin, Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında öncelikle buluş sayılıp sayılamayacağının incelenmesi gerekmektedir. Patent korumasına sahip olabilecek bütün buluşlarda olması gerektiği gibi yapay zekânın geliştirdiği buluşların da yeni olması, buluş basamağı içermesi ve sanayiye uygulanabilir olması gerekmektedir. Buluşa dair tüm açıklamalar yapay zekânın geliştireceği ürünler için de geçerlidir. Zira aksi halde ortada patentlenebilir bir buluş da olmayacaktır.

 

  1. YAPAY ZEKÂNIN ORTAYA KOYDUĞU ESER VE BULUŞLARIN PATENT KORUMASI

 

Günümüzde normal şartlarda insanlar tarafından ortaya konulduğunda fikri mülkiyet korumasından yararlanabilecek eser ve buluşların yapay zeka tarafından ortaya konulması halinde ilgili korumadan faydalanıp faydalanılamayacağı meselesi çok önem arz eden bir konu olmakla birlikte, tartışmalıdır. Örneğin bir buluşun yapılması, ortaya konulması anlamında işveren bu buluşun hak sahibi olacaktır. Ancak bir ürün ortaya çıkaran, buluş yapan bir yapay zeka ise bu buluşçunun kim olduğu açık değildir.

Öncelikle patent koruması, dünya çapında yeni olan, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilen buluşlara sağlanan bir korumadır.  Patent burada hem buluş üzerinde inhisari kullanma yetkisi sağlayan mutlak hakkı hem de bu hakkı kanıtlayan belgeyi ifade etmektedir. Bir buluşun patent korumasından yararlanabilmesi için birtakım koşulların sağlanması gerekmektedir. Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 82.maddesinin 1.fıkrasında ‘’Teknolojinin her alanındaki buluşlara yeni olması, buluş basamağı içermesi ve sanayiye uygulanabilir olması şartıyla patent verilir’’ şeklinde düzenlenmiştir.

Bu bağlamda yeni buluş kavramını açıklamak gerekirse Sınai Mülkiyet Kanunu 83.maddesinde ‘’Tekniğin bilinen durumuna dâhil olmayan buluşun yeni olduğu kabul edilir’’ şeklinde düzenlenmiş olmakla birlikte tekniğin bilinen durumu ise Sınaî  Mülkiyet Kanunu’nda ‘’Başvuru  tarihinden  önce  dünyanın herhangi  bir  yerinde  yazılı  veya  sözlü  tanıtım yoluyla  ortaya  konulmuş  veya  kullanım  ya  da  başka  herhangi  bir  biçimde açıklanmış olan toplumca erişilebilir her şeyi kapsar’’ şeklinde ifade edilmektedir. Kanunda düzenlendiği üzere bir buluşun patent alabilmesi için gerekli olan şartlardan tekniğin bilinen durumunu aşması yani buluş basamağını aşması, söz konusu buluşun o alanda çalışan bir uzman için aşikâr bir nitelik taşımaması durumudur.

Yapay zeka mevcut teknoloji göz önüne alındığında bariz bir şekilde anlaşılacaktır ki bir insana göre tekniğin bilinen durumunu daha hızlı ve etkili bir şekilde araştırıp öğrenebilmekte ve bununla birlikte ilgili buluşa ilişkin bilgileri daha da genişletebilecektir. Bu da gelecekte buluşların çoğunun yapay zeka tarafından yapılması sonucunu ortaya çıkaracaktır.

Ayrıca açıkça görülmektedir ki Sınai Mülkiyet Kanunu’nda buluşun patentlenebilmesi için gerekli şartlarda mutlaka insan katkısı olması yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Yapay zekânın ortaya çıkardığı buluşların patentlenmesine ilişkin özel bir düzenleme de bulunmadığından bu konuda patentlenebilirlik kriterleri konusundaki düzenlemenin uygulanması gerekmektedir. Bu doğrultuda kanunun 82.maddesinin 1.fıkrasında düzenlenen patentlenebilirlik şartları mevcutsa bir buluşun yapay zekâ tarafından ortaya konulması halinde söz konusu buluşun patentlenebileceği ve patentlenmesinin gerekeceği söylenebilir.

  1. YAPAY ZEKÂNIN GELİŞTİRDİĞİ BULUŞLARIN SAHİBİNİN KİM OLARAK KABUL EDİLECEĞİ SORUNU

Sınaî Mülkiyet Kanunu’nda buluşçu kavramının bir tanımı bulunmamakla birlikte 90.maddenin 5.fıkrasında buluş başvurusunda bulunacak kişi “Buluşu yapan, başvuruda belirtilir.  Ancak buluşu yapan, isminin gizli tutulmasını isteyebilir. Başvuru sahibinin buluşu yapan olmaması veya buluşu yapanlardan sadece biri veya birkaçı olması hâlinde bu kişiler, patent başvuru hakkını ne şekilde elde ettiklerini başvuruda açıklamak zorundadır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 93.maddesi’nde ‘’patent veya faydalı model için usulüne uygun bir başvuruda bulunmuş herhangi bir kişi’’ şekline düzenlenmiş olup açıkça bir ‘’kişi’’den bahsedilmiştir. Kanunda ve genel olarak sınai mülkiyette hak sahipliği konularını içeren diğer düzenlemelerde buluşçu daima insan olarak ele alınmış, insan odaklı yaklaşımlar benimsenmiştir.

Her ne kadar kanunda buluşçunun sadece insan olabileceği düşüncesine uzanan düzenlemeler olsa da buluşun patent korumasından yararlanabilmesi için kanunda sıralanan şartlar arasında buluşçunun gerçek kişi olması kriteri bulunmamaktadır. Ancak tabi bu kanun koyucu tarafından söz konusu şartlar arasında buluşun gerçek kişinin ürünü olması gerektiğine ilişkin bir şartın yer almaması kanun koyucunun bunu bilinçli olarak düzenlemediği anlamına gelmez, zira ilgili düzenlemeler yapılırken yapay zekanın buluşçu olacağı ihtimali düşünülmemiş olduğundan bahisle yapılmıştır. Bu doğrultuda yapay zekanın geliştirdiği buluşların patent sahibinin yapay zekayı üreten kişi olarak kabul edilmesinin yerinde olacağını düşünmekle birlikte ‘Sofia’ gibi yapay zekaların kişilik kazanması ile patent sahibi olarak kabul edilmesinin doğru olacağı kanaatindeyim.

05.10.2023

Ayşenur Uğur

Stajyer Avukat

[1] Kılıçoğlu, s. 17-18; Suluk/Karasu/Nal, s. 1.

[2] Bozkurt-Yüksel (Buluşçu Yapay Zekâ), s. 22; Sarı, s. 77-78.

[3] Bozkurt-Yüksel, Yapay Zekânın Buluşlarının Patentlenmesi, s. 594.

error: İçerik korumalıdır!!!

Warning: mysqli_query(): (HY000/1021): Disk full (/tmp/#sql-temptable-1887f5-9c37ef-6e269.MAI); waiting for someone to free some space... (errno: 28 "No space left on device") in /home/protokolhukukcom/public_html/wp-includes/class-wpdb.php on line 2345

Warning: mysqli_query(): (HY000/1021): Disk full (/tmp/#sql-temptable-1887f5-9c37ef-6e26a.MAI); waiting for someone to free some space... (errno: 28 "No space left on device") in /home/protokolhukukcom/public_html/wp-includes/class-wpdb.php on line 2345