Yabancıların Adli İşlemlerinde Teminat Sorumluluğu

PR – M – 012

Teminat konusu Türk Hukuku’nda Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 84-89 ile Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun m. 48’de düzenlenmiştir. HMK m. 84/1-a’da mutad meskeni Türkiye dışında bulunan Türk vatandaşlarının dava açması, davacı yanında davaya müdahil (fer’i müdahil) olarak katılması veya takip yapması hâlinde yatırılması gereken teminat düzenlenmiştir. MÖHUK m. 48’de ise bir yabancının Türkiye’de dava açması, davaya katılması ya da icra takibinde bulunması hâlinde yatırması gereken teminat konusu düzenlenmiştir.

YABANCI KAVRAMI

Anayasa madde 66’ya göre; Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk olduğundan, Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olmayan herkes yabancıdır. Bu kapsamda, örneğin vatansızlar, mülteciler, sadece yabancı devlet vatandaşı olanlar yabancıdır.

Bir kimsenin birden fazla vatandaşlığı olup bu vatandaşlıklarından birinin Türk vatandaşlığı olması hâlinde, bu kişi MÖHUK m. 4/1-c bendi hükmünce Türk vatandaşı sayılacağından teminat gösterme zorunluluğu yoktur. Ancak bu kişinin Türkiye’de mutad meskeni yoksa HMK m. 84 uyarınca teminat gösterme yükümlülüğü vardır.

Yabancılık sıfatına bağlı olarak kişi teminat gösterdikten sonra, yargılama esnasında Türk vatandaşlığını kazanırsa HMK madde 89 kapsamında mutad meskenin Türkiye’de olması şartıyla teminatın iadesi gerekmektedir.

Tüzel kişilerin yabancılığı ise esas idare merkezi kriterine göre belirlenmektedir. Statülerindeki idare merkezi Türkiye dışında bulunan bir tüzel kişi, yabancı tüzel kişi olacağından teminat göstermek zorundadır. Ancak bu tüzel kişi esas idare merkezini Türkiye’ye taşırsa artık teminat yükümlülüğünden bahsedilemez.

TEMİNATIN NİTELİĞİ

Teminat gösterme yükümlülüğü, davacının yabancı olması nedeniyle özellikle davalının davayı kazanması hâlinde yargılama giderleri ile duruma göre davalının muhtemel zarar ve ziyanını talep ve icra edebilme konusunda bir güvence teşkil etmektedir. Zira, davacının yabancı olması nedeniyle Türkiye ile bağlarının olmaması veya zayıf olması söz konusu olabilir. Bu nedenle, ileride ortaya çıkabilecek güçlüklerin önüne geçilmesi ve bu giderlerin önceden talep edilerek güvence altına alınması amaçlanmıştır. MÖHUK’da yer alan teminat gösterme yükümlülüğü, davalının uğrayabileceği yargılama ve takip giderleri ile beraber mahkemenin (hazinenin) de uğrayacağı muhtemel zararların karşılanması amaçlanmaktadır.

Yabancıların teminat gösterme yükümlülüğü mahkeme tarafından re’sen nazara alınır. Hâkim, teminatla yükümlü tarafa teminat yatırması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde teminat gösterilmezse, dava usûlden reddedilecek veya HMK m. 88 hükmünün kıyasen uygulanması ile icra takibine devam olunamayacaktır.

HMK madde 87 hükmü uyarınca teminatın şekli ve tutarını hakim serbestçe tayin eder. Ancak, tarafların teminatın şeklini sözleşmeyle kararlaştırmaları hâlinde, teminat ona göre belirlenir. Durum ve koşullarda değişiklik olması halinde hakim teminatı azaltır, arttırır, değiştirir ya da kaldırabilir.

TEMİNATIN İSTİSNALARI

  • Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun m. 48/2 uyarınca; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar”. Madde hükmüne göre, Türkiye ile dava açan, davaya katılan ya da icra takibi yapan kişinin tâbiiyetinde olduğu devletle teminat konusunda karşılıklılık ilişkisinin varlığı hâlinde, yabancı teminat göstermek zorunda kalmayacaktır.
  • HMK m. 84/3 uyarınca mecburi dava ve takip arkadaşlığında teminat gösterme yükümlülüğü, bu yükümlülüğün tüm davacılar bakımından mevcut olması hâlinde doğmaktadır. Madde hükmüne göre, davacıların birden fazla olması hâlinde bunların her birinin teminat yatırma yükümlülüğü bağımsız olarak değerlendirilmeli ve davacılar arasında mecburi ya da ihtiyari dava arkadaşlığının olmasına göre farklı sonuçlara varılmalıdır. Şöyle ki, ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu iki yabancının açmış olduğu davada, davacılardan birinin vatandaşlığında bulunduğu devlet ile Türkiye arasında karşılıklılık varsa o davacı teminat yatırmayacakken; diğer davacının vatandaşlığında bulunduğu devlet ile Türkiye arasında karşılıklılık yoksa, o davacı teminat yatırmak zorunda kalacaktır. Mecburi dava arkadaşlığında ise durum farklıdır; davacılardan birinin vatandaşlığında bulunduğu devletle Türkiye arasında teminat gösterme konusunda karşılıklılık olmasına rağmen, diğeri ile yoksa davacılar teminat göstermekten muaf tutulabilir.
  • Yabancılar da Türkiye’de adli yardımdan yararlanabilmektedirler. Ancak yabancıların adli yardımdan yararlanması karşılıklılık şartına bağlı tutulmuştur. Yabancı adli yardımdan yararlanabilecek bir kimse durumundaysa Türkiye’de açacağı davada veya müdahil olacağı davada ya da icra takibinde teminat yatırmak zorunda olmayacaktır.
  • Vatansız kişiler, Türkiye’nin de taraf olduğu ve 06.06.1960’da yürürlüğe giren Vatansız Kişilerin Statüsüne İlişkin Sözleşmenin 16. maddesine göre vatansız kişilerin teminat yükümlülüğü konusu Türk vatandaşlarının teminat gösterme yükümlülüğü ile aynı esaslara tabi tutulmuştur.
  • Mültecilerin Hukuksal Statüsüne Dair Cenevre Sözleşmesinin 16. Maddesine göre mülteciler teminat gösterme yükümlülüğü konusunda Türk vatandaşları ile aynı haklara sahip olacaktır.
  • Geçici koruma statüsü, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara sağlanan bir statüdür. Türk Hukuku’nda geçici korumadan yararlananların teminat konusunda karşılıklılık şartından muaftırlar ve Türk vatandaşları gibi muamele göreceklerdir. Bu kapsamda, bu kişilerin HMK m. 84/1-a gereğince mutad meskenlerinin Türkiye’de olup olmamasına göre teminat yükümlülükleri doğacaktır. Şartlı mülteciler için de durum benzerdir.
  • Mavi kartlılar, TVK m 28’de sayılan istisnalar dışında Türk vatandaşları ile aynı haklara sahip olmasından dolayı, bu kimselerin Türkiye’de dava açmaları, davaya katılmaları ya da icra takibinde bulunmaları hâlinde kural olarak teminat gösterme yükümlülükleri yoktur. Ancak mavi kartlıların Türkiye’de mutad meskenleri yoksa ve tâbiiyetinde bulundukları devlet ile Türkiye arasında teminat konusunda karşılıklılık bulunmuyorsa, HMK m. 84 uyarınca teminat gösterme yükümlülükleri devam edecektir.

25.09.2021

Ensar Emre AKSOY

Avukat/Yönetici